Fransa Hükümeti inşaat işçilerini ölüme sürüklüyor !
Mehmet Önder / Strasbourg
Covid-19 salgınının Fransa’da da yaygın hale gelmesiyle birlikte, Macron hükümetinin 16 Mart tarihinde aldığı kararın gereği, yaklaşık 2 milyon inşaat işçisi de tedricen evlerine kapandı. Karantinanın birkaç gün sonrasında açıklama yapan Fransa İnşaatçılar Federasyonu (FFB), sektörün %80 ila %90’ı arasında durduğu yönündeydi. Çalışma bakanı Muriel Pénicaud da bu durumu doğrulayarak; sektörde yaşanacak bir gerilemenin ekonomideki etkilerinin dikkate alınması gerektiği ve yeniden faaliyetinin önemli olduğunu ifade etti.
Hükümet ve inşaat sektörü yönetici ve kuruluşlarıyla bir araya gelinerek inşaat faaliyetlerinin başlaması için, ortak bir zemin oluşturulduğunu açıklamıştı. Bunun içinde inşaat alanlarındaki iş güvenliği, sağlığı ve çalışma riskleri vb.. düzenleyen belgenin (OPPBTB) yeniden düzenleneceği açıklanmıştı. Bütün bu görüşme ve çalışmaların sonrasında Macron hükümeti tarafından Covid-19’ a karşı tedbirleri de içeren yeni bir sağlık güvenliği kılavuzu hazırlanarak, 3 Nisan tarihinde kamuoyuna duyuruldu.
Kılavuzun yenilenmesindeki asıl amacın, işverenleri sağlık ve güvenlik nedeniyle oluşacak olası problemler karşısında sorumluluktan muaf tutmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Kılavuzun eski halinde var olan işverene bir sorun karşısındaki hukuki yaptırımlar zorunluluğu ortadan kaldırılmış ve işçiyi sorumlu hale getirmiştir.
İŞVERENLER VE İŞÇİLERE HANGİ DURUMLAR YANSIYACAK
İşverenler problem anında sorumluluğun kendinde olduğunu imza altına aldığı bir belgeyle işçi çalıştırabilecekler. İnşaat sahasında hiç bir pratik karşılığı olmayan bu durumun, isçilerin minimum 1 metre mesafeyi koruyarak kişisel güvenlik ekipmanlarıyla (Maske takmak, Tulum giymek gibi) çalışmasını düzenleyen kılavuzun beklentisi aslında, işçinin kendi güvenliğini kendisinin sağlaması yönündedir.
HAYATTA KALIRSAN BİZİM SAYEMİZDE, ÖLÜRSEN KENDİN SORUMLUSUN DENMEKTEDİR
Sendikal örgütlülüğün cılız ve taşeron işçiliğin çok yaygın olduğu ve özellikle göçmen işçilerin çoğunlukla çalıştığı inşaat sektöründe, eğer inşaatlara dönülürse bu bir felaketi ifade etmektedir.
Yeterli temizlik imkanlarının hiç bir zaman olmadığı, yemek dinlenme alanlarında işçilerin iç içe olduğu, işe gidiş gelişlerin birlikte yapıldığı bir çalışma alanı olması nedeniyle, işbaşı yapılmasını istemek işçilerden sermayenin kurbanı olunmasını istemektir.
Ahşap ve yapı inşaatı sendikasının (CGT Construction bois et ameublement) yaptığı açıklama ise işçilerin hayatlarını tehlikede hissediyor ve bireysel korunma ekipmanlarını yeterli bulmadıklarında çalışmama haklarını kullanabileceklerini ve bununda yasalarda tanındığı yönündedir. Onun içindir ki “kendini korumak, tüm sevdiklerini korumaktır” diyor ve inşaatlara dönmüyoruz.
