Fransa'da Yaşam

La Vie en France (aylık fransızca ve türkçe gazete)

Derinleşen ekonomik kriz emekçileri vuracak

İbrahim BALCI

Salgınla birlikte ekonomik gidişatın durumuna, gazetemizin önceki haber, araştırma ve analiz yazılarında sıkça dikkat çekmeye çalışmıştık. 

Salgın dönemi boyunca yaşadığımız korkular, sıkıntılar, ölümler, salgının kontrol altına alınmasıyla bitmeyeceğini, ardından ekonomik krizlerin getireceği yeni sıkıntı ve zorluklarla karşı karşıya kalacağımıza işaret etmiştik. 

Şimdi tamda öyle bir döneme doğru hızla ilerliyoruz. 

Hem Dünyada hem de Fransa’da kapitalist ekonominin içine girdiği kriz giderek derinleşiyor. 

Ve hep söyledik, yine söyleyelim, kapitalist devletler ve patronlar hep yaptıkları gibi, krizin faturasını biz emekçilere kesecekler. 

İşten atmaların, daha az işçiyle daha fazla üretmenin, işsizliğin, yoksulluğun hızla artacağı, alım gücünün hızla düşeceği bir döneme giriyoruz. 

İlk işaretlerini otomobil tekeli Renault verdi bile. 

15 bin işçinin işine son verecekmiş Renault.

Bu açıklamayla birlikte haklı olarak Renault işçilerinde bir hareketlilik ve tepki eylemleri başladı. 

Bu durum Renault ile sınırlı kalmayacak, başka şirket ve sektörlerde devamı gelecektir. 

Fransa’da son üç ayın işsizlik rakamları! 

Salgın öncesi ortalama işsizlik rakamları yüzde 5 – 6 iken, son üç aydır bu rakamlar yüzde 22 ye kadar yükseldi. 

Yani 13 milyon kişi işsizlik kurumuna kayıtlı olarak beklemektedir. 

Bu, şu anlama geliyor, çalışabilir nüfusun yarısı işsizlik kurumuna başvurmuş durumda. 

İşsizlik rakamlarının bölgelere göre dağılımı şu şekildedir :

  • İl de France (Paris ve çevresi) : yüzde 19.3 
  • Grande Est : yüzde 22.3 
  • Hauts de France : yüzde 19.9, 
  • Normandie : yüzde 26, 
  • Bretagne : yüzde 30, 
  • Pays de la Loire : yüzde 32.6, 
  • Nouvelle Aquitante : yüzde 27.4, 
  • Occitante : yüzde 21.7, 
  • Provence Alpes : yüzde 23, 
  • Rhone Alpes : yüzde 25.7, 
  • Bourgogne Franche Comte : yüzde 27, 
  • Corse : yüzde 32.

Ekonomide sert düşüşler yaşanıyor

Fransa’da, son üç ayın ekonomik küçülme rakamları ise, eksi yüzde 6, toplamında 2020 yılının ise eksi yüzde 9 ları bulabileceği tahmin edilmektedir. 

Dünya ekonomisinin de aşağı yukarı aynı seyirlerde olduğu ve olacağı tahmin edilmekte. 

Hem işsizlikteki bu dev yükseliş hem de ekonomide bu düzeydeki daralma ve küçülmeler ikinci Dünya savaşından sonra hiç görülmemiş boyutlardadır. 

Elbette, işsizlik rakamlarının önemli bir kısmı salgından dolayı dönemsel geçici işsizlik olduğu, dolayısıyla bir kısmının, hayatın normalleşmesiyle ile birlikte yeniden işlerine dönmesi beklenmektedir. 

Dolayısıyla, belki ülke genelindeki yüzde 22 lik yüksek işsizlik rakamı bir miktar daha düşebilir. 

Çünkü, bu durumun uzun süre sürdürülebilir olması mümkün değildir zaten. 

Fakat, krizin gidişatı hiçte olumlu işaretler vermemektedir. 

Bu yüksek işsizler ordusunun bir kısmı işlerine dönse ve yüzde 22 lerin biraz daha altına düşse bile yeni işsizlerle sayının uzun süre yüksek seviyelerde kalacağının sinyallerini vermektedir. 

Kriz, gıda, ilaç, hijyen gibi temel ihtiyaç sektörlerini büyük karlarla kazançlı çıkmasını sağlarken, otomobil, turizm, giyim, kozmetik, ev eşyası, yapı ve inşaat sektörlerinde ise daralmalar ve küçülmelerin yaşanacağı öngörülmektedir. 

Krizden zararlı çıkan sektörlerin başını şimdilik otomobil sektörü çekiyor. 

Tıpkı Renault da ve başka otomobil tekellerinde görüldüğü gibi, sadece otomobille sınırlı kalmayıp diğer sektörlerde de birçok büyük ve orta ölçekteki işletmelerin kimileri küçülecek, kimileri de iflas etme riski ile karşı karşıya kalacaktır. 

Hiç kuşkusuz en fazla iflaslar da orta ölçekli işletmeler ve küçük esnaf da görülecektir. 

Ayrılan milyar euroluk fonlar kimlere gidiyor

Daha büyük çöküşlerin önüne geçmek için devletler yüz milyarlarca euroluk, dolarlık bütçeler ve fonlar ayırdılar. 

Fransa, İtalya, İngiltere gibi devletlerin her biri 400 milyar Euro civarında bir fon ayırırken, Almanya 800 yüz milyar Euro, ABD ise bir trilyon doları aşkın fonlar ayırdılar. 

Kapitalist ekonominin çöküşünü önlemek için, Dünya çapında toplam 12 trilyon dolarlık fon ayrıldı. 

Fakat, sermaye medyasının büyük yaygaralarla propaganda ettiği şekliyle, bu paraların halka dağıtıldığı doğru değildir. 

Sermaye devletlerinin temel önceliği, büyük sermaye şirketlerini ayakta tutmaktır.

Öyle de yapıyor. 

Örneğin, Fransa devletinin ayırdığı 400 milyarlık bütçenin yüzde seksenini büyük tekellere ayırırken, halka, orta ve küçük esnafa sadece yüzde 20 lik bir bölümü kalmaktadır. 

Bütün ülkelerde, aşağı yukarı durum böyledir. 

Yani Dünya çapında ayrılan 12 trilyon dolarlık bütçenin sekiz buçuk dokuz trilyon doları birkaç yüz kapitalist tekele şırınga edilirken, kalan küçük dilimi ise milyarlarca emekçiye, küçük şirketlere ve esnafa pay edilmektedir. 

Özetle, kapitalist işleyişin normal şartlardaki eşitsizliği ve adaletsizliği olağanüstü durumlarda da devam etmektedir. 

Kapitalist krize karşı birlik ve mücadele zorunluluğu

Derinleşen krizin, emekçiler cephesinde daha fazla işsizlik ve yoksulluk anlamına geleceği, bu durumun toplumsal öfke patlamalarını tetikleyebileceğini öngörmek için kâhin olmak gerekmiyor. 

Hiç kuşkusuz böylesi ekonomik kriz dönemleri, uzun zamandır mücadele dışında kalmış örgütsüz geniş emekçi yığınların mücadeleye atılmaları için çokça sebep ve koşul oluşturmaktadır. 

Böylesi toplumsal çalkantı dönemleri aynı zamanda her türlü manipülasyona zemin yaratmaktadır. 

Tarihsel tecrübeler ve güncel siyasal iklim bizi şöylesi tehlikelere dikkat çekmemizi de zorunlu kılmaktadır. 

Oda şudur ki, sahte ve samimi olmayan bir kapitalizm eleştirisi üzerinden emekçilerin taleplerine sahipleniyormuş gibi yapan ırkçı, milliyetçi örgüt ve partilerin bu durumdan kazançlı çıkma gayretleri olacaktır. 

Geçmişte Mussolini, Hitler gibi faşist liderler böylesi durumlardan güç kazanarak çıkmışlardır. 

Bugün, Fransa’da Lepen, Almanya’da Pediga, daha başkaca ırkçı faşist örgütlenmelerin şimdiden bu tür demagojik söylemlere giriştiklerini unutmamak gerekir. 

Bu konuda işçi ve emekçilerin haklı mücadelesinin yanlış yollara sapmaması için samimi ve mücadeleci sendikacılara ve işçi önderlerine önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. 

Krize, yoksulluğa, işten atmalara ve sermayenin her türden saldırılarına karşı işçi örgütleri olan sendikalarda birleşip örgütlü bir mücadele vererek kazançlı çıkabiliriz. 

Laisser un commentaire

Votre adresse e-mail ne sera pas publiée. Les champs obligatoires sont indiqués avec *

Copyright © FransadaYasam / La Vie en France | Newsphere by AF themes.
fue doujin hentaiparadize.org son swapping sumalatha sex popcornporn.net x maja com hdreporn doodhwali.net porrn video thirunangai sex pakistanipornx.net choda chodi image bp sex vidio chupatube.info pornstar indian سكس طيز كبيره pornolaw.net قصص اثارة hindosex xshaker.net xvideos indian porn xxc video fareporno.org www xxx video hinde com hariyani sex indianpornxclips.com short film malayalam collage girls xnxx xxxvideohd.net hyd sex open blue film originalhindiporn.mobi indianfucking ass licking video desixxxtube.info www sex vidoas com indian aunty porn goindian.net www saksi ftv hot live matureporntrends.com sexvds ramya krishnan hot xxx-pakistani.com hindi movies sex