Önce vatandaş ve iş dünyasının sağlığı!

Her akşam dünya çapında yeni vakaların yanı sıra ölü sayıları artarak gidiyor. Bir yandan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ‘’evde kalın’’ diye açıklama yaparken diğer yandan Çalışma bakanı Muriel Penicaud ise ‘’işe devam edin’’ çağrısı yapıyor. Bu kadar büyük bir salgın yaşanırken işçi ve emekçilerin güvenlik ve sağlığı patronların insafına bırakılmış durumda. Böyle olunca işçi ve emekçi sendikaları işçi ve emekçilerin sağlığının şirketlerin kârlarından daha önemli olduğunu açıkladı. CGT sendikasının bu konudaki açıklamasından kimi bölümler şöyle: 

‘’Dünya’da ve özellikle de ülkemizde devam eden ağır sağlık krizi vatandaşlarımızın sağlığını korumak için tartışılmaz önlemler almaya yol açıyor.

Öncelikle, virüsün yayılmasını önlerken, yıllardır yürütülen kemer sıkma politikaların yeterince büyük ölçüde zayıflamış hale getirdiği hastanelere aşırı yüklenilmemesine dikkat edilmeli. Bu Sağlık sistemi ve sağlık personelinin özverisi sayesinde herkesin ve özellikle de en hassas olanların yaşamları korunmaktadır. CGT olarak, bu ağır çalışma koşullarında görevlerine devam eden, tüm hastane çalışanlarını, farklı servisler ve kamu şirketlerinde görevlerine ve vatandaşın hizmetine adanmış tüm çalışanları selamlıyoruz. Aynı zamanda özel sektörde, ticaret, ulaşım, gıda endüstrisinde ve diğer sektörlerde çalışan herkesin bu kriz sürecinde işlerinin ne kadar gerekli olduğu görülmekte ve onları da aynı şekilde selamlıyoruz.

AMA HERŞEY KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL!

Bu sabah (19 mart) ekonomi bakanı “Ev yanarken, yangını söndürmek için kaç litre su harcandığını hesaplamıyoruz “ diyordu. Oysa, şu anda bir çok işyeri – ulusun yaşamı için kaçınılmaz olmamalarına rağmen – faaliyetlerini askıya almayı reddetmekte, hatta işçileri, taşeronları, enterimer işçileri temel koruma tedbirleri almadan çalıştırmaya devam ediyor.

BU MÜMKÜN DEĞİL

Bir yandan, bilim insanlarını, araştırmacıları, doktorların hayat kurtarmak adına vatandaşı seferber etmeye yönelik çağrıları, diğer yandan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’nun virüse karşı savaş durumu ilan etmesi dururken şirketlerin ulusal dayanışma gerekliliğine katkı sunmaması kabul edilemez. Cumhurbaşkanın ve Başbakanın, “hayati önem” taşımayan şirketlere yönelik konuşmaları yeterince açık olmadı ve daha şimdiden patronlar ve başta Medef, bu açığı değerlendirmek istiyor. 

BU KABUL EDİLEMEZ !

Bir gemi, araba veya ev… yapımı daha ileri bir tarihe ertelenemez mi?  Bu, sağlık personeli ve hastalarla en iyi bir şekilde ilgilenenlere bir risk almalarına gerektirir mi? CGT olarak, sendika ve işveren örgütlerinin yanı sıra hükümetin hayatın sürekliliği için gerekli olan şirketlerin bir listesini çıkarmaya, işverenlerden işçilerin güvenliğini bireysel ve kolektif önlemlerle sağlamaya angaje olmasını istiyoruz. Diğer şirketler ise işçilerin maaşlarını ödeyerek faaliyetlerini ertelemesini istiyoruz. 

Güvenlik düzenlemelerine uymayı reddeden işverenler işçilerin sağlığı ve virüsün yayılması konusunda ağır bir sorumluluk altına girecektir. 

Ayrıca, iş hukukunda çalışma saatlerine, aylık dinlenme ve izin alma hakkında istisnaların olağanlaştırılmasına da karşı çıkıyoruz. Mesleki bilinç ve genelin çıkarını savunma duygusu iş dünyasının seferberliği için yeterlidir.

Öte yandan, ekonominin desteklenmesi için açıklanan milyarlarca avro daha hakkaniyetli bir şekilde kullanılmalı, her şeyden önce bu krizden en fazla etkilenen kadın-erkek işçiler acil güvence altına alınmalıdır. Bir o kadar geçici işsizlik maaşı alacakları tam olarak finanse etmek için kullanılması gerekir, zira %100 işsizlik maaşını karşılayan şirketler dışında işsizlik maaşı kuralları daha değişmedi. Kimi büyük mali gruplar bu ulusal dayanışmaya katkıda bulunabilirler. 

CGT, her düzeyde görevde ve ulaşılabilir olmaya devam ederek işçilerin ve sağlık çalışanlarının çıkarlarını korumaya devam edecektir’’.