Luneville Hastanesi kan analizlerinde durma aşamasına geldi

Luneville hastanesi, süren koronavirüs salgınında özel bir laboratuvarlarda sürekli yaptılan analizler durma aşamasına geldi. Sözleşmelerinin ihlalinden hem hastanenin hem de laboratuvarın sorumlu olduğu belirtildi. Cgt sendikası ise şirketi, laboratuvarlarını Metz’e taşıyarak bir suç işlediği gerekçesiyle uyarılarda bulundu. 

CGT hastane genel sekreteri olan Sandrine Sonrel’in açıklamasında, 31 Mart Salı günü Luneville’de özel laboratuvar şirketinin hastane ile işbirliğini tek taraflı sonlandırdığını ve 1 Nisan’da itibaren bütün faaliyetlerini tamamen durdurduğunu söyledi. 

Luneville’deki CGT yerel birliği, 31 Mart’ın birgün öncesinde laboratuvar şirketinin gerekli olan tüm stoğunu, Metz’deki aynı grubun yerine taşıyacağı konusunda hastaneye uyarıda bulunduğu da ortaya çıktı. 

Laboratuvar direktörünün talebi üzerine 31 Mart’a kadar gerekli analizleri sağlamak için taşınmadıkları, belirtildi. Aynı direktörün çalışanlarına 3 aydır hastanenin kendileriyle çalışmak istemediği noktasında konuşmalar yaptığı da ortaya çıktı. Kamu ihale sözleşmesinde ise karşılıklı bir değişikliğin müzakere ile yapılacağı öngörülüyor.

HASTENENİN KAN TESTİ SONUÇLARINI ALMASI İMKANSIZLAŞTI !

İki gün boyunca hastanenin bu sağlık krizi döneminde hastaların bakımı için gerekli olan kan testleri sonuçlarını alması imkansızlaştı. Hatta özel laboratuvarın iki çalışanı hastaneye gerelerek, Koronavirüs’e yakalanmış hastaların kanındaki oksijen seviyesini ölçmek için kullanılan bir kan gazı makinesini alıp geri götürmek için görevlendirildiği ortaya çıktı. 

Sendikacı Sonrel’in konuşmasının devamında, 1 Nisan’da laboratuvardaki bütün malzemeler boşaltılmış olması nedeniyle yasal bir talepte bunulanamadığını da ifade etti. 

HASTANELER ARASI HIZLI HABERLEŞME SONUCU, DURUM GEÇİCİ OLARAK ÇÖZÜLDÜ

CGT, Nancy hastenesi ve yönetiminin hızlıca bu soruna yanıt vermesi sonucunda, laboratuvar tarafından yapılmayan kan analizleri sorunu, geçici olarak çözüldüğü açıklandı. Sendika, özel bir laboratuvar şirketinin mali çıkarlarlarının, insanların hayatından önünde tutması nedeniyle suç işlediğini ve bu durumu kınadıkları vurguladı.

Bu zamana kadar hükümetlerin uyguladığı politikalardan zarar gören kamu hastaneleri imkansızlık içinde ve ayrıca bu salgın döneminde en ön safhada olan sağlıkçıların malzemelerinin az olması da hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının kendi kaderlerine terk edildiği gösterdi.