Belirleyici öneme sahip olan meslekleri tekrar değerlendirmek
Stephane Guerard/ Humanite Dimanche
Mademki dillendirdi, söylediği bir söz üzerine duralım. 12 Mart’ta koronavirüs yüzünden başlayan sağlık krizine ayırdığı televizyon konuşmasında Emmanuel Macron şunları belirtmişti: “Yârin, içinden geçtiğimiz dönemin derslerini çıkartmamız, dünyamızın on yıllar boyunca geliştirdiği ve bugün zaaflarını gözler önüne sergilediği kalkınma modellerini sorgulamamız gerekecek”. (Bu üretim biçimin) herkesi büyük bir şaşkınlık içinde bırakan büyük zaaflarından birisi ve en önde olanların diğerlerini yönettiği kutsal ve çiğnenmez olarak tarif edilen çalışma değerleri oldu. 15 Mart 2020’de yayınlanan “Covid-19 virüsünün yayılmasına karşı mücadele de farklı önlemler kararnamesi” ile ister büyük mağazalarda isterse de küçük mağazalarda çalışan işçi ve kasiyerler, fırıncılar, kasaplar, balık satıcıları, cenaze şirketlerinde çalışanlar, şirketlerle sürekli yüz yüze olan banka emekçileri birdenbire belirleyici önemdeki meslekler sıfatına ulaştı. Kamu hastanelerinde bir yıldır grevde olan hasta bakıcılar, hemşeriler, doktorlar ve bölüm şefleri, ya da bağımlı insanlara yardım evleri Ehpad ve evlerde çalışan hemşire, hasta bakıcıları ise birdenbire kahraman ilan edildiler.
Karanlıktan çıkan bu emekçiler maaşları en yüksek olan mesleklerde çalışmıyorlar. Holdinglerin yönetim kurulunda olan meslekler, büyük grupların başlarında olanlar, mali ve emlak faaliyetlerinde, büyük ihracat alanında çalışanlar, 2010 yılında Ulusal istatistik ve ekonomik araştırmalar kurumu İNSEE’nin yaptığı en son araştırmada en yüksek maaş alan yüzde 1’in yarısını oluşturuyorlar. Kurum bu tarihten sonra maalesef bu tür araştırmalarda bulunmadı. Bu araştırma (Antropolog) David Graeber’in “Bullshit Jobs” adlı kitabında tarif ettiği “berbat işleri” de incelemiyor. Yani İngiltere ve Hollanda’da yapılan ve yukarıdaki kitapta da aktarılan bir ankete göre bu alanda çalışanların yüzde 37 ile 40’nın yok olduğunda kimsenin farkına varmayacağını düşündüğü şu ‘’kahrolası’’ meslekler.
Fakat (gazeteci) Julien Brygo ve Olivier Cyran’un “Boktan meslekler” adlı adlandırdığı kitapta tarif edilen mesleklerden bahsediyoruz. Yani üç açıdan değer kaybeden meslekler söz konusu olan: imajlarının toplumda değersizleşmesi, ücretlerinin değersizleşmesi, geçici iş sözleşmelerinin ve über çalışma tarzlarının gelişmesiyle statü ve buna bağlı olarak da sosyal koruma ve biçimlerinin değersizleşmesi. Tüm bu mesleklerde çalışan emekçiler bir yıl önce sarı yelekleriyle döner kavşaklarda buluşmuşlardı. Birden yeniden sahne önüne gelmeleri emek sorununu, bunların topluma gerekliliği, aldıkları ücret ve bunların tekrar arttırılması sorununu gündeme getirdi. Maalesef toplum için gerekli olan meslekler çoğu zaman en değer verilen ve en iyi maaş alan meslekler değil.
Bir sorun daha var: Covid-19 virüsü farklı mesleklerin değerler sistemini sorgulamayı beraberinde getirdi fakat bu eski dünyanın savunucuları hala silahları teslim etmediler.