Cumhurbaşkanı Macron 2030 Yatırım Planın’da neler vadediyor?

Geçtiğimiz ay Emanuel Macron Elysee Sarayı’nda uzun vadeli bir ekonomi ve kalkınma paketi sundu. « Fransa 2030 » diye adlandırdığı projeye 30 milyar Euro ayıracaklarını söyledi. 

◾ Şevki İmrek

Elysee’de 12 Ekim günü patronlar, genç girişimciler ve basın ile bir araya gelen Macron Fransa 2030 adını verdiği projeyi ve hedeflerini düzenlenen konferansta açıkladı. Yaklaşık 1 buçuk saat konuşan Macron, hava kirliliğinden, iklim değişikliğine, yeşil hidrojenden tutunda ilaç üretimine, sağlık, kültür-sanattan eğitime, elektrikli arabadan karbonlu uçak üretimine, deniz tabanından uzaya bir çok alana dönük, yenilenme ve kalkınma hedefleri açıkladı. 

Aslında bu hedefler sadece Fransa ve Macron’a has hedefler değil. Pandemi öncesi derinleşen ekonomik çalkalanmalar ve pandemiyle birlikte derinleşen, durgunluk ve kriz, dünyanın süper gücü olma peşinde koşan bir çok ülkenin ileriye dönük ekonomik kalkınma gündemini oluşturmakta. 

Ayrılacak 30 Milyar euro, uzun vadede yeni girişimciler ve mevcut tekellerin hem Avrupa hem de Dünya genelinde alanlarında tek olabilmelerine olanak sağlamayı hedeflemektedir. 

Fransa’nın sanayideki geleceğinin inşasında kökleşmiş sanayi devlerinin yanında küçük, çevik genç girişimci şirketlere kilit rol düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı ; Fransa’nın yeniden yenilikçi bir ulus olması için yeniden sanayileşmesi gerektiğine vurgu yaparak, bunun araştırmacı, yenilikçi, sorunlara çözüm bulabilecek şirket (start-up) ve sanayi sektörü sayesinde mümkün olabileceğini söyledi. Macron ; yenilenme ve sanayileşme savaşının eş zamanlı olarak yürütmek zorundayız, daha fazla üreten bir ülkeye ihtiyacımız var dedi. Tabi bu söylemlerde bulunurken ; diğer ülkelere nazaran daha az çalışan bir ülkeyiz ve daha fazla üreten bir ülkeye ihtiyacımız var ifadelerini kullanmaktanda geri durmadı. 

Macron konuşmasında; “Üretken bir Fransa ve Avrupa’nın yeniden inşa edilmesi gerektiğine, Fransa’nın bazı sektörlerde Avrupa’nın lideri olabileceği ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğini“ söylerken yatırımların nerelere akacağını belli etmiştir. 

Yeni olmayan zorluklarla karşı karşıya olduklarını, ilk büyük zorluk açıkça iklimsel ve çevresel zorluk olduğunu. İkinci büyük zorluğun ise ; ülkede yaşlı nüfus oranındaki artışın, üretimde sistemin tıkanacağı ve uzun vadede demografik sorunlarla karşı karşı kalacaklarını ifade etti. 

Fransa’nın sanayideki geleceğinin inşasında kökleşmiş sanayi devlerinin yanında küçük, çevik genç girişimci şirketlere kilit rol düştüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı ; Fransa’nın yeniden yenilikçi bir ulus olması için yeniden sanayileşmesi gerektiğine vurgu yaparak, bunun araştırmacı, yenilikçi, sorunlara çözüm bulabilecek şirket (start-up) ve sanayi sektörü sayesinde mümkün olabileceğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Macron, Fransa ve Avrupa’nın sanayi ve üretimini yeniden yapılandırması gerektiği yönünde ifadeler kullandı. Fransa’nın sosyal modelini küçültemeyeceğini ve bunun demokrasilerde zor olduğunu hatırlatan Macron, buna karşılık daha fazla üretim yapılması gerektiğine dikkat çekti. 

Macron’un yukarıda saydığı hedefleri nasıl anlamak gerek? Ekolojik devrim mi (?) yoksa hırslanıp dünyaya meydan okuması mı ? İki sorunun cevabı da evet. Macron hem daha yeşil bir ülke imajını verip prestijini yükseltmenin hem de ABD’nin yüksek karbonlu endüstrisine cevap vermenin peşinde. Her şeyin hızlandığı, çığır açan yeniliklerin içinde olduğumuz, kazananın birçok yeniliği üstlendiği bir dünyada kendimizi inovasyonun dışında bulursak çok şeyi kaybedebileceğimizi; Fransa’nın dünyanın tüm kıtalarında var olduğunu, tarihsel olarak bir üretici güç olduğunu, icat etme kapasitesine sahip olduğunu söylemekte. Aynı zamanda Fransa’nın büyük ekonomik rakipleri olan Çin ve ABD’nin arkasından Fransa’nın ekonomik düşüşünü önlemek de bir diğer amaçtır. 

Özetlemek gerekirse, Elysee Sarayı’nın esas amacı ekonomik krizin endüstrinin birçok ürün ve bileşeni için Asya’ya, özellikle Çin’e, aşırı bağımlılığını gösterdiği bir zamanda, Fransız ve Avrupa bağımsızlığını sağlamaktır. 

5. Fransa Cumhuriyet tarihinde hiç bir cumhurbaşkanı seçimlere 6 ay kala ileriye dönük uzun vadeli hedef belirlememişlerdi. Seçimlere az bir süre kalmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığına adaylığını hala açıklamayan Macron, seçimlere az kala böylesi bir ekonomik ve sosyal kalkınma hamlesi yapması  son dönemlede alım gücünün düşmesinden dolayı ekonomik kalkınma ile ikinci kez seçilmenin ve yukarıda da belirtiğimiz gibi dünyanın tüm kıtalarında var olma ve üretken bir Fransa ve Avrupa’nın yeniden inşasına girişmektir.