1 Mayıs’a, mücadeleye, balkonlardan, pencerelerden seslerimizi birleştirmeye..!
◼ İbrahim Balcı
Dünyada, yıl boyunca kutlanan çokça, ulusal, bölgesel ve dini bayramlar vardır.
Bu bayram ve kutlamaların hemen hepsi mensup olunan ulus, inanç ve kültürlerle sınırlıdır.
Suya sabuna dokunmayan, dilek ve temennilerle sınırlı yeni yıl kutlamasını saymazsak eğer, Dünya çapında kutlanan tek bayramdır 1 Mayıs.
Bütün Dünya emekçilerinin ortak bir ruh, özlem ve talepler etrafında birleşip mücadele ederek kutladığı bir dünya bayramıdır 1 Mayıs.
Haksızlığa, ırkçılığa, ayrımcılığa, zülüme ve zorbalığa karşı mücadele çağrısıdır 1 Mayıs.
Ve tabii ki, emek sömürüsüne karşı birlik ve mücadele çağrısıdır 1 Mayıs.
İnsanı insan yapan ve toplumsallaştıran emek..!
Varlığını sürdürebilmesinin teminatı olan emek..!
On bin yıllık uygarlığın, tarihsel ilerlemenin temel dinamiği olan emek..!
Toplumsal hayatı her gün yeniden yaratan emek..!
Emeğin bayramıdır 1 mayıs
Ezilen, sömürülen milyarlarca işçinin, emekçinin bayramıdır 1 Mayıs.
Daha adaletli, daha eşit bir dünya için birlik, dayanışma ve mücadele günüdür 1 Mayıs.
1886 da, Șikago’lu işçilerin, 8 saatlik iş taleplerinin dilden dillere çoğalarak, ülkeden, ülkelere yayılarak, kuşaktan kuşaklara aktarılarak günümüze ulaşmasının adıdır 1 Mayıs.
8 saatlik iş talebinden yola çıkan, daha ileri taleplere doğru evrilen, daha eşit bir Dünya mümkündür diye haykıran yeni bir Dünyanın özlemdir 1 Mayıs.
1 Mayıs’ın mücadele ruhuna en çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyoruz
Kapitalist sömürü koşullarında, birliğe, dayanışmaya ve mücadeleye her zaman ihtiyaç duyulur elbette.
Fakat, bu durum, bugün çok daha yakıcı bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Şu zor salgın döneminde, kapitalist devletlerin sağlık sektörünü bir şirket gibi yönetmesinin, hastayı bir müşteri olarak görmesinin acı sonuçlarını yaşıyoruz.
Sektörün yetmezlikleriyle dolu bu zor sürecin çok daha büyük felaketlere yol açmasını önleyen, yine sağlık emekçilerinin çabası, emeği ve fedakârca mücadelesi olmuştur.
Dolayısıyla, zor dönemler ancak dayanışma, fedakârlık ve mücadeleyle aşılabilir.
Bu zor günler, salgının sona ermesiyle bitmeyecektir.
Ekonomik krizleri, şirket iflaslarını ve kitlesel işsizlikleri de beraberinde getirecektir.
Sermaye sınıfı ve hizmetindeki Macron iktidarı, her zaman olduğu gibi, bu krizin de faturasını biz emekçilere keseceğinin işaretlerini verdiler bile.
Ücretlerin sabit kalıp haftalık 35 saat çalışma sürelerinin artırılacağından bahsediyorlar, hükümet ve sermaye temsilcileri.
Tatil günlerinin iptal edileceğinden bahsediyorlar aynı çevreler.
Sosyal sigortaların 40 – 50 milyar bütçe açığı verdiğini söylüyorlar.
Bu açığın yarın tasarruf paketlerine dönüşüp sağlık haklarımızdan kısıtlayarak yükü yine biz emekçilere bindirecekler.
Emekçilere gelince bütçe açığı var diyen iktidar, Air France, Renault, Darty ve daha birçok sermaye tekellerine şimdiden milyarlarca euro’lar akıtmaya başladı bile.
Bütün bunlara sessiz kaldığımızda devamının geleceği, sermayeye bol kepçe, emekçilere de kemer sıkmayı dayatacaklardır.
Çalışanları işsizlerle baskılayıp daha düşük ücretler dayatacaklardır.
Tüm bunlara ve daha fazlasına karşı birleşip mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok.
İşyerlerimizde, varsa sendikalarda birleşmek, yoksa sendikal örgütlülüğü iş yerimize taşımalıyız.
Hükümet ve sermayenin bu dayatmaları ve yaşanacak olan işsizlikler, yoksulluklar kendiliğinden kitlesel tepkilere de dönüşecektir.
Fakat unutmayalım ki, bu kitlesel tepkiler örgütlü ve sistemli bir mücadele biçimine dönüşmedikçe bir sonuç alınmayacaktır.
Tarihte bunun çokça örnekleri vardır.
Bırakalım tarihi, düne kadarki sarı yelekliler hareketi bunun açık bir örneğidir.
Dolayısıyla, verilecek mücadelenin heba olmaması için işyerlerimizde, sendikalarda örgütlenmeliyiz.
Günün en acil ihtiyacı budur.
Balkonlarımız, pencerelerimiz 1 Mayıs alanlarıdır bu yıl
Salgından dolayı bu yıl 1 Mayıs kutlamalarına, sendikaların belirleyeceği saatlerde balkonlarımızdan, pencerelerimizden katılıyoruz 1 Mayıs’a.
Paris ve çevresinde 1 Mayıs günü saat 15h00 de,
Strasbourg ve Alsace bölgesinde saat 11h00 de olacağını şimdiden biliyoruz.
Diğer kentlerin saatlerini de bir şekilde sizlere duyurulacaktır.
Sendikaların önereceği, ya da bizlerin uygun görüp ortak talep olarak belirleyeceğimiz, pankartlarımızla, dövizlerimizle, alkış, ıslık, ritimli tencere tava sesleriyle katılıyoruz 1 Mayıs’a.
Ayrıca, balkon ya da pencerelerinizden yapacağınız 1 Mayıs kutlamalarınızı video yapıp Fransa’da Yașam gazetemize gönderirseniz yayınlamak istiyoruz.
Gazetemizin takipçisi olan emekçi kardeşlerimizin ve tüm emekçilerin 1 Mayıs’ı şimdiden kutlu olsun.
Yaşasın birlik, dayanışma ve mücadele günümüz 1 Mayıs!
Biji yek gulan!
Vive le premier mai!
Es lebe ein mai!
Long live a May!
